Create Your Custom Message


www.alnumel.com

 
akanselim bilgi dolu seyahat
Katogoriler  
  Ana Sayfa
  Giriş
  FORUM
  babam Naim Akan
  yılbası
  bilgi siteleri
  matematik ve haberler
  atatürk
  savaşlar
  arabalar vb.
  bilgiler
  Ziyaretşi defteri
  MAKİNELER
  bletchley park
  MATEMATİK VE SAYI BİLGİLERİ
  osmanlı padişahları
  sözler
  bilmeceler
  belirli gün ve haftalar
  BURÇ ÖZELLİKLERİ
  DELİLLER
  DEYİMLER
  FIKRALAR
  FUTBOL
  Anketler
  UYDU HARİTASI
  İletişim
  HABERLER
  sayaç
  katılmak isteyenler
  ifadeler
  siteler
  ŞARKILAR
  TEKERLEMELER
  UZAY
  29 ekim çağlayan mitingi
  Afyonkarahisar milletvekilleri
  oyunlar
  blowish
  BÜYÜK İSKENDER
  cumhuriyetin yılları
  çocuk hakları
  ÇOCUK MASALLARI
  çocuk oyunları
  İZMİRİN TARİHİ
  kongreler vb:
  MALTA SÜRGÜNLERİ
  NİNNİLER
  ORATORYO
  ÖNEMLİ BULUŞLAR
  savaşlar işgaller vb.
  türkiyedeki müzikoloji
  yeni istanbul
  100 temel eser listesi
  camiler
  çanakkale
  => çanakkale resimleri
  => çanakkale 2
  => çanakkale sonucu
  din ve allah
  FEN
  kronoloji ve tarihçe konuları:
  uzgazete kapsamı
  LİNKLER(sadece üyeler girebilir!)
  bedri selim hocaoğlu
  program yükle
  teknoloji resimlerim
  bilgisayar
  windows orijinal yapma ve search (googleda)
  mıcrosoft
  radyo
  MP3
  rüya tabirleri
  hava durumu
  şehirler arası km ölçer
  canlı maç sonuçları
  istanbuldaki kütüphaneler
  MEB'dan Onaylı 100 Temel Eser
  satranç pulları
  istanbuldaki sinemalar
  istanbul tiyatro
  istanbuldaki okullar
  hedef bilgi toplumu
  yıldız resimleri
  flash saatler
  hoşgeldiniz vb. sismli yazılar
  simli şiirlerler
  diğer..
  googlehostedservice
  saat kaç?
  miniaturk
  kavimler göçü
  dünyanın 7 harikası
  sanatçılar
  yeni barlarve kodları
  en büyük bina
  GÜNEŞ PANELLERİ
Copyright 2009
çanakkale

27/10/2007 - ÇANAKKALE SAVAŞI(Kitap Özeti)
Kategori: kitap_inceleme_ozetleri
1. Türkiye'nin Jeopolitik ve jeostratejik önemi : Özellikle son yüzyıl içinde Osmanlı toprakları yağmalanmaktaydı ve Osmanlı, Balkanlardan kovulmuştu; İstanbul üzerindeki kavga ise sürüp gidiyordu. I.Napolyon'un "Asıl büyük sorun şu oluyor; İstanbul'a kim egemen olacaktır" şeklindeki değerlendirmesi, Boğazlar'ın önemini açıklıyordu.
Ancak siyasi ve askeri dengeler, çatışan menfaatler Boğazlar'a göz dikenlerin, kollarını bağlıyordu.
Müttefik Devletler için Türkiye'nin Önemi
Merkezi Devletler (Almanya) Gözüyle Türkiye'nin Önemi
2. Bölgenin Coğrafi ve Askeri Açıdan Etüdü:
Genel
Müttefik Devletler Akdeniz Seferi Kuvvetler Başkomutanlığı'nı İlgilendiren Mesafeler
Kritik Arazi Arızaları
Çıkarmaya Müsait Plajlar
Akarsular
3. Geçmişte Çanakkale Bölgesinde Yapılan Tahkimat ve Alınan Savunma Tedbirleri: Yıldırım Beyazıt 1390 yılındaGelibolu Boğaz Muhafaza Komutanlığı'nı kurdu ve bu göreve Sarıca Paşayı atadı.
Fatih Sultan Mehmet 1462-1963 yılında, Kilitbahir Kalesi ile Karşı kıyıda Çimenlik Kalesini yaptırdı.
Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa, Sultan IV.Mehmetin emri ile 1659 yılında Seddülbahir ve karşısındaki Kumkaleyi yaptırdı.
4.Uzak geçmişten bu yana boğazlardan geçiş girişimleri:
a. M.Ö.480 yılında Pers Kralı Birinci Dara'nın oğlu Serhas Helen topraklarını işgal etmek için Nara Burnu ile Akbaş Limanı arasında kurdurduğu köprü üzerinden ordularını Avrupa'ya geçiren ilk komutandır.
b. Daha önceki yıllarda Truva Savaşlarındada her iki yönde Çanakkale Boğazı'ndan geçişler olmuştur.
c. M.Ö. 334 yılının baharında Büyük İskender'in Makedonya'dan hareketle ordusunu Çanakkale Boğazı'ndan geçirerek bu bölgeyi ve yakın adaları ele geçirdiği ve Asya seferine yöneldiği bilinmektedir.
d. M.Ö.191 yılında Romalılar, Eceabat yöresinden Batıya geçerek Roma hakimiyetini kurdular.
e. 1190 yılında Haçlı Seferleri sırasında, Alman İmparatoru ordusunu Anadolu'ya Gelibolu'dan geçirmiştir.
f. Süleyman Paşa 1352 yılında Enrenos Bey, Ece Bey gibi komutanları ile Çanakkale Boğazı'ndan Rumeliye geçti.
g. 1770 yılında Cebelitarık'tan dolaşıp gelen Rus Donanması Çanakkale Boğazına girmeye çalıştı. Fakat 1659 yılında Sultan IV.Mehmet tarafından yaptırılan Seddülbahir Kalesi toplarının şiddetli ateşleri nedeni ile Boğaz'a giremedi.
h. Nara hizalarından geçerken Asya sahilinden şiddetli bir topçu ateşi yedi. İngiliz flosunun dönüşü şanslı olmadı. Nara önlerinde 29 ölü, 138'I yaralı olmak üzere 167 kayıp verdiler. Bütün gemiler hafif veya ağır hasara uğramıştı.
i. Kırım Savaşı sonunda, 1856 Paris Antlaşması ile Karadeniz ve Boğazlar'daki Rus tehdidi önlenmiş oldu.
j. Bir İtalyan flosu, Trablusgarp Savaşı sırasında, 18 Nisan 1912 günü. Çanakkale Boğazı dış tabyalarını topçusu ile dövdü, mukabele gördü, etkili olamadı. İtalyanların sekiz muhripten oluşan diğer bir flosu, 19 Temmuz 1912 gecesi Boğaz dahiline akın tipi bir harekat yaptıysa da, bir sonuç sağlayamadı. Başarısız oldu.
II.BÖLÜM
1. Siyasi Genel Durum: Batı ve Doğu Avrupa'daki savaşlar nihayet statik (hareketsiz) bir şekle yani mevzi muharebeleri karekterine dönünce, her iki taraf mecburen yeni arayışlar içine girdiler; tarafsız ülkeleri kendi yanlarına çekme girişimleri canlandı.
2. 1908-1914 yılları rasında Osmanlı İmparotorluğu'nda meydana gelen olaylar:
İkinci Meşrutiyetin ilanı.
31 Mart (13 Nisan 1909) Vakası.
Trablusgarp (Libya) Savaşı.
Balkan Savaşı (17 Ekim 1912 : 29 Eylül 1913)
Babıali Baskını.
3. Askeri Genel Durum:
Batı Cephesi (Fransa)
Osmanlı Devleti'ndeki durum
III.BÖLÜM
1. Savaşa Sürükleniş: Ruslar'ın Galiçya Cephesinde ikinci bir başarısı, Türkler'I endişelendirebilir.Almanya'nın yanında fiilen savaşa katılmasına mani olabilirdi. Şu halde birşeyler yapmalı ve Türkler dahil savaşa sokulmalıydı. Alman İmparotoru ve Başkomutanı
II. Kayzer Wilhelm, İstanbul'daki büyükelçisi Wangenheim'a durum bu merkezde iken, şu önemli talimatı verdi: "Osmanlı kabinesinin bütünü ile muvafakatını almak mümkün olmadığı takdirde, ordu veya donanmanın ani bir emirvaki (oldu bitti) yaratması suretiyle Türkiye muhakkak savaşa sokulmalıdır."
2. 03 Kasım 1914 : 18 Mart 1915 tarihleri arasında boğazdaki deniz savaşları :
IV.BÖLÜM
1. Müttefik devletlerin çıkarma hazırlıkları, çıkarma ve taarruz planları, harekata ayırdıkları kuvvetler:
Çıkarma hazırlıkları
Çıkarma ve taarruz planları
Müttefik Devletlerin harekata tahsis ettikleri ilk kuvvetler
2. Türklerin savunma hazırlıkları, savunma planları ve savunmaya ayırdıkları kuvvetler:
Türklerin savunma hazırlıkları
Türklerin savunma düzeni ve savunmaya ayırdıkları kuvvetler
Savunmaya tahsis edilen kuvvetler
V.BÖLÜM
1. 25 Nisan : 27 Nisan 1915 tarihleri arasında cereyan eden gösteriş ve yanıltma hareketleri:
Kumkale Çıkarması
Beşiğe gösteriş hareketi
Saroz Körfezi gösteriş hareketi
2. 25 Nisan 1915 : 09 Ocak 1916 tarihleri arasındaki muharebeler:
VI.BÖLÜM
Çanakkale Savaşı Müttefikler tarafından; hayati gerekçelere, kolay ve parlak zafer ümitlerine ve Türk direnişinin çok zayıf olacağı ihtimaline dayatılarak başlatılmıştır.
Maceranın sonu bilhassa Büyük Britanya İmparotorluğu için hüsranla, acı ile bitmiştir.
Maddi ve manevi kayıpları yanında Müttefikler Gelibolu'daki çarpışmalarda en az 250.000 kişilik bir zaiyat verdiler. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı'da en büyük prestij, itibar kaybına Çanakkale'de uğradılar.
Çanakkale Savaşı bizim için Birinci Dünya Savaşını'nın zaferle sonuçlanan tek cephesidir. Her ne kadar Doğu Cephesi'nde de, 1878 yılında Ruslara kaptırdığımız üç ilimizi kurtarmış isek de Çanakkale Savaşının yeri başkadır.
Aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle, şükranla ve derin saygıyla anıyoruz. Vatan severlikleri ve kahramanlıkları şimdiki ve gelecekteki Türk kuşaklarına örnek olsun

ÇANAKKALE ZAFERİ

 

Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.

 

Çanakkale Zaferi

1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler.

Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.

24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.

19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.

İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.

Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.

18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.

İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.

İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:

«İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»

Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.

«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»

Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.

İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.

Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere:

— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.

Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.

Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu.

Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.

ÇANAKKALE ZAFERİ - GÜZEL SÖZLER

bullet

Zafer, «zafer benimdir» diyebilenindir.

bullet

Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.

bullet

Zaferin büyüklüğü, savaşın çetinliği ile ölçülür.

bullet

Zafer, barışın en kısa yoludur.

ÇANAKKALE ZAFERİ - KONUŞMA

SEVGİLİ ARKADAŞLAR!

Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı.

Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.

300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.
Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.

Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.

Sevgili arkadaşlar!
Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Daha geniş ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak için kaynakları mutlaka okumanızı öneriyoruz. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.

Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!

(Ev ve Sınıf Etkinlikleri Antolojisi Kitabı)

     

 

ÇANAKKALE ZAFERİ - ŞİİRLER

ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
 
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.
 
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
 
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
 
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
 
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.

Mehmet Akif ERSOY


ÇANAKKALE DESTANI

YİDİM / ŞEHİDİM


Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Güngören 18.03.00
İSTANBUL
Zeki İ. KIZILIŞIK

 

Bilim ve teknoloji  
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
 
 

sitene ekle

Lütfen buraya tıkla (süpriz var)!







http://www.site

>


More Cool Stuff At POQbum.com

Fare ilecini takip eden gözler
sablon ProfileWizard.net - Free Myspace Stuff
Myspace Layouts
 
iletişim  
 


htmlkodlar.net

 
 
 

>
 
 
 

Google


Yukarı çık
 

Myspace Layouts

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol